Akdeniz Üniversitesi

Viral Enfeksiyonlar

Herpes Simpleks Enfeksiyonu; Uçuk

Herpes simpleks enfeksiyonu (Uçuk); vücudun hemen her yerinde gelişebilen, berrak su dolu kabarcıklar ve sonrasında kabuklu yara oluşumu ile seyreden viral bir enfeksiyondur.

Herpes simpleks virüsünün 2 tipi vardır. Tip 1 sıklıkla ağız çevresi ve yüzde hastalık yaparken, Tip 2 genital bölgede hastalık oluşturur. Bu broşürde sıklıkla ağız çevresi ve yüzde hastalık yapan Tip 1 Herpes simpleks enfeksiyonundan bahsedilecektir.

Uçuk hastalığı nasıl oluşur?

Etken virüs vücuda ilk girişinde ilk atak oluşur, daha sonra sinir köklerine yerleşerek sessiz kalır ve uygun şartlar oluştuğunda tekrarlayıcı ataklar yapar. İlk atağın belirtileri enfekte kişi ile temastan sonraki 3 hafta içinde ortaya çıkar ve 7-10 gün içinde iyileşir. Daha çok çocuklarda görülen bu durumda ağız içinde yaygın su dolu kabarcıklar, ateş, huzursuzluk gibi bulgular izlenir. Tekrarlayan ataklar ilk enfeksiyondan daha hafif geçer.

Uçuk nerelerde ortaya çıkar?

En sık dudaklar, ağız etrafı, burun ve çenede ortaya çıkar ve 5-7 gün içinde su dolu kabarcıkların kuruması ve kabuklanma ile iyileşir.

Uçuk oluşumunu kolaylaştıran faktörler nelerdir?

  • Stres, heyecan, travma
  • Yorgunluk, uykusuzluk gibi vücut direncini düşüren durumlar
  • Soğukalgınlığı, grip, ateşli hastalıklar
  • AIDS, kanser, organ nakli gibi bağışıklık sisteminin baskılandığı durumlar
  • Aşırı güneşe maruz kalma, ultraviyole ışınları

Hastalık nasıl bulaşır?

Hastalık sıklıkla bebeklik ve çocukluk çağında, aile ve yakın arkadaş çevresindeki virüsü taşıyan kişiler tarafından bulaştırılır. Öpme, aynı çatal kaşığı veya havluyu kullanma ile hastalık insandan insana aktarılır.

Tanı nasıl koyulur?

Hastalığın tipik klinik görüntüsü tanı koymak için yeterlidir. Eğer doktorunuz gerek görürse kültür, yayma, özel mikroskopik tetkikler ve bazı kan tahlilleri yapabilir.

Nasıl tedavi edilir?

Tedavide hastalığın şiddetine göre virüse etkili kremler veya sistemik ilaçlar kullanılmaktadır. İlaçların hastalığın başladığı ilk 1-2 gün içinde kullanılmaya başlanması önemlidir. Sık tekrarlayan hastalarda 6 ay-1 yıl süre ile baskılama tedavisi uygulanabilir.

Bulaşma nasıl önlenir?

Henüz hastalığı ve bulaştırıcılığı önleyecek bir aşı yoktur. Bulaşmayı önlemede en önemli yöntem korunmadır. Hastalıklı bölge ile temastan kaçınılmalı, öpme ve ortak malzemelerin kullanımı önlenmelidir.

Uçuk genel sağlığım için risk taşır mı?

  • Sık sık veya uzun süreli uçuk çıkıyorsa
  • Dudak ağız burun dışında, örneğin göz çevresi, parmaklar ve genital bölgede uçuk çıkıyorsa
  • Uçuk ile birlikte baş ağrısı, ateş, kas ağrısı gibi bulgular varsa
  • Bağışıklık sisteminizi baskılayan kortizon gibi ilaçlar kullanıyorsanız
  • Bağışıklık sisteminizin düzenli çalışmasını engelleyen hastalığınız varsa mutlaka dermatoloğa başvurmanız gerekir.

Siğil (Verrü)

Siğil; Human papilloma virusu (HPV) -İnsan papilloma virusu- diye adlandırılan virusun derinin üst tabakasını enfekte etmesiyle oluşan iyi huylu deri büyümesidir. Daha çok el ve ayaklarda görülürse de tüm vücutta ortaya çıkabilir.

Hastalık nasıl oluşur?

Virus (İnsan papilloma virusu), siğillere neden olur. Siğile direkt temas ya da siğile temas eden bir şey ile temas sonrası oluşur. Deride oluşan kesik ya da yaralanma gibi travmalar bulaşmayı kolaylaştırır.

Siğil irsi midir?

Siğil mikrobik bir hastalık olup irsi değildir.

Hastalığın bulaşmasında risk altında olanlar var mıdır?

Siğile temas eden herkes siğil bulaşmaya karşı risk altındadır fakat bazı kişilerde bulaş ihtimali daha yüksektir. Bunlar;

  • Çocuklar ve gençler
  • Tırnak yeme alışkanlığı olanlar
  • Bağışıklık sistemi zayıf olanlardır.

Siğiller vücudumuzun hangi bölgelerinde yerleşirler?

Siğiller vücudumuzun farklı bölgelerinde yerleşerek farklı klinik şekillerde karşımıza gelebilir.

Verruka vulgaris: Sık görülen olağan tip siğil

  • Sıklıkla parmaklarda, tırnak çevresinde ve el sırtında görülür.
  • Hastada genellikle deride yaralanma ve sıklıkla tırnak yeme alışkanlığı vardır.
  • Deri renginde, pürtüklü yüzeyli ve bazen üzerinde siyah noktalanmaların da görülebildiği deri kabarıklıkları şeklinde karşımıza çıkar.

Ayak siğilleri (plantar verrü)

  • Ayak tabında yerleşen siğiller bazen kümeli yerleşim gösterirken üzerinde siyah noktalanmalar da görülebilir.
  • Siğiller bu bölgede kabarıklıklar oluşturmazlar, daha çok düz yüzeyli ve içe büyüme gösterir tarzda yerleşirler, nasırla karıştırılabilir.
  • Hastada yürüme sırasında şiddetli ağrı oluşturabilir

Düz siğiller (plan verrüler)

  • Her yerde görülebilmesine rağmen en sık yüzde yerleşir.
  • Özellikler erkeklerde yüzde yerleşen siğiller traş nedeniyle hızla çevreye bulaşarak sayıları artar.
  • Düz yüzeyli deriden hafif koyu renkte görülürler.
  • Diğer bölgede görülen siğillere göre daha küçük yapıdadırlar.

Saplı siğiller (filiform verrü)

Sıklıkla yüzde; ağız ve göz çevresinde yerleşirler. Dar taban üzerinde ince gövdeli ipliksi uzantılar şeklinde görülür. Hızla büyüyebilirler.

Tedavide neler yapılabilir?

  • Siğilden şüphelendiğinizde kendinizi ve çevrenizi korumak için hemen dermatoloğunuza başvurunuz.
  • Dermatologlar tedavide; siğilin etkeni olan HPV virusuna karşı etkili olan ajanlar ile dokuyu tahrip ederek iyileşmeyi sağlayan ajanlar ya da yöntemlerle tedavi planınızı yapacaklardır.
  • Bu tedavi yöntemleri; hastanın yaşına, siğilin bulunduğu bölgeye, kalınlığına ve klinik tipine göre belirlenir.
  • Başlıca tedavi yöntemleri yüzeysel uygulanan deri üst tabakasını eritici keratolitik ajanlar, soğuk tedavisi (kriyoterapi), siğil mikrobunu öldüren asitli solusyonlar dışında bazı durumlarda cerrahi yöntemlerde kullanılabilir.
  • Çocuklarda bazı durumlarda herhangi bir tedaviye ihtiyaç olmadan yaklaşık 2 yıllık bir süre içinde kendiliğinden iyileşme gözlenebilir. Ancak tedavisiz bu dönmede hastalığın bulaşarak artabileceği unutulmamalıdır.

Siğillerden nasıl korunabilirim?

  • Siğilinizi koparmayınız ya da çizmeyiniz
  • Havuz gibi ortak kullanım alanlarında uygun ve kendi ayakkabılarınızı kullanınız
  • Başkalarının siğiline temas etmeyiniz.
  • Nemli ortamlar siğilin yayılmasını artırabileceği için özellikle ayak yerleşimli siğillerde ayaklarınızı kuru tutunuz.

Molluskum Kontagiosum

Molluskum kontagiosum sık görülen ve göreceli olarak zararsız bir viral deri enfeksiyonudur. Bulaşıcı bir enfeksiyondur ve başka bir bireyden direkt temas sonucu geçebilir. Çocuklarda ve genç erişkinlerde daha sık görülür, ancak herhangi bir yaşta da ortaya çıkabilir.

Molluskum kontagiosumun nedeni nedir?

Molluskum kontagiosuma bu enfeksiyona sahip birey ile yakın temas veya ortak kullanılan çamaşır yoluyla geçen bir virus neden olur. Birkaç hafta süren kuluçka döneminden sonra döküntü ortaya çıkar. Bu döküntü, atopik ekzemaya sahip bireylerde daha sık ve yaygın görülür. Bazen de herhangi bir nedenle bağışıklık sistemi baskı altında olan kişilerde (örneğin bağışıklık sistemini baskılayıcı tedavi alanlar) çok sayıda molluskum kontagiosum lezyonları gelişebilir. Ancak molluskum kontagiosumlu bireylerin büyük çoğunluğu sağlıklıdır.

Molluskum kontagiosum kalıtsal mıdır?

Hayır, değildir. Ancak bazen aynı ailede birden fazla bireyde aynı anda olabilir.

Molluskum kontagiosum bulguları nelerdir?

Genellikle 2-6 mm çapında küçük lezyonlar olup, nadiren daha büyük de olabilirler. Deriden kabarık, yarımküre şeklindedirler (küçük bir kubbe şeklinde) ve parlak bir yüzeye sahiptirler.

Genellikle deri rengindedirler, ancak daha kırmızı veya soluk da olabilirler. En göze çarpıcı özellikleri peynirimsi bir tıkaç içeren merkezi çukurluğa sahip olmalarıdır. Bazen döküntülerin çevresinde ekzemaya benzer şekilde kuru bir kırmızılık görülebilir. Bir kişide sadece bir veya birkaç adet lezyon bulunabilir, genellikle sayıları 20’den azdır. Daha çok gruplar halinde göze çarparlar. Az sayıda kişide lezyon sayısı 20’den fazla olabilir.

Molluskum kontagiosum tanısı nasıl konulur?

Tanı için genel olarak bir teste ihtiyaç yoktur ve döküntüler hekim tarafından kolaylıkla tanınır. Daha kaba bir yüzeye sahip olan ancak merkezi bir gözenek içermeyen siğiller ile karıştırılmamalıdır. Eğer bir molluskum kontagiosum lezyonu yangısal hale gelirse çıban görüntüsü verebilir. Eğer tanı hakkında herhangi bir şüphe varsa, lezyona ait merkezi gözeneğin sıkılmasıyla elde edilen materyal mikroskop altında incelenebilir. Nadiren, tek başına bir lezyon tipik olmayan bir görünüme sahip olabilir ve bu durumda lezyon tamamen çıkarılarak, tanı koymak için mikroskop altında inceleme yapmak gerekebilir.

Molluskum kontagiosum iyileşebilir mi?

Evet. Döküntüler genellikle 6-18 ay içinde kendiliğinden kaybolurlar. Bazen bu süre daha uzun olabilir. Döküntüler kaybolmadan önce kırmızı ve yangısal bir görünüm alabilirler ve iyileştikten sonra deride küçük çökük izler bırakabilirler.

Molluskum kontagiosum nasıl tedavi edilebilir?

Tedavi seçeneği kısmen bireyin yaşına bağlıdır. Birçok tedavi şekli ağrılıdır ve döküntüler kendiliğinden kaybolana kadar tedavisiz de bırakılabilir. Çocukların aktif tedavi ile canı yanabilir ve hayatı boyunca hekimlerden korkabilir.

Tedavi seçenekleri nelerdir?

  • Döküntüler kaybolana kadar belli aralıklarda sıvı nitrojen (kriyoterapi) ile dondurulabilir.
  • Bazı basit önlemler döküntülerin yangısal hale gelmesine ve ardından kaybolmasına neden olabilir. Bunlar lezyonları sivri bir iğne ile delmek ve penset ile sıkmaktan ibarettir. Bu işlemden önce ağrı kesici krem kullanılabilir.
  • Lezyonlar sivri bir alet ile kazınarak temizlenebilir (küretaj).
  • Göz kapaklarındaki döküntüler ile bir göz hastalıkları uzmanı ilgilenmelidir.

Kişisel bakım için ne yapabilirim?

Enfeksiyonu başkalarına özellikle de kendi aile bireylerinize bulaştırmamak için sadece kendi havlu, iç çamaşırı ve kıyafetlerinizi kullanmalısınız. Bununla birlikte, molluskum kontagiosumlu çocukların okuldan uzak kalmalarına veya bu çocuklar için yüzmenin yasaklanmasına gerek yoktur.

Zona Zoster

Zona, gece yanığı adı ile de bilinen genellikle ileri yaşlarda sıklıkla gövdede önce kızarıklık sonra içi sıvı dolu ağrılı keseciklerle görülen viral bir deri hastalığıdır. Zonaya neden olan virus, su çiceğine neden olan virus olup bu virus yıllarca omurilik boyunca sinir köklerinde saklı kalır ve vücut savunma sisteminin zayıflaması ile genellikle 50 yaştan sonra ortaya çıkar.

Zona zoster bulaşıcı mıdır?

Sadece suçiçeği hastalığı geçirmeyen risk altındaki (bağışıklık sistemi zayıflamışlar, yenidoğanlar vb) kişilere bulaşabilir ve su çiceğine neden olur.

Kimlerde Zona daha sık görülür?

Yaşlılarda, fiziksel ve emosyonel stres geçirenlerde, immün sistemi zayıflatan (lösemi, lenfoma v.b) hastalığı olanlarda, immün sistemi baskılayan ilaç alanlarda zona hastalığı daha sık görülür.

Zona zoster nasıl başlar?

Genellikle ilk bulgu, tek taraflı, belirli bir alanda, yanıcı batıcı ağrı, duyarlılık artışı şeklindedir. Bu bulguları takiben 1-7 gün içinde, aynı bölgede kırmızı bir döküntü başlar ve o alana yayılır. Zamanla içleri sıvı dolup, takiben de iltihaplı bir görünüm alabilir, daha sonra da kuruyup dökülürler ve bu süre toplam 2-3 hafta sürebilir. Çok nadiren de olsa hastalık döküntü olmadan da oluşabilmekte ve bu durumda tanı konması oldukça zorlaşmaktadır.

Zona zoster bulguları nasıl yayılır?

Zonada döküntülerin en önemli özelliği yer aldığı bölgede yalnızca bir yan tarafta yer almasıdır. Yani gövdede diğer tarafa geçmeyen bir özellik gösterir ki bu zona için tipiktir.

Zona tanısı nasıl konulur?

Başlangıçta o bölgede kızarıklık ve ağrı olduğunda tanı koymak zordur. Buna benzer ağrılı dahili birçok hastalık tanıyı zorlaştırır. Ağrıyı takiben içi sıvı dolu kabarcıkların olduğu dönemde ise tanı dermatolog tarafından daha kolay konulur.

Zonanın duyarlı olduğu alanlar var mıdır?

Zona yüz bölgesinde özellikle göz civarında ortaya çıktığında gözde yangıya, ülsere yol açabilir. Bu nedenle yüz ve saçlı deride ortaya çıkan zonada göz hastalıkları uzmanına da muayene olmak gerekir.

Zona tedavisi nasıldır?

Zonada hastalık kendiliğinden de 2-3 hafta içinde düzelebilir. Tedavideki amaç ağrılı süreci azaltıp, iyileşmeyi hızlandırmaktır. Burada tedavi ilk 3-4 gün içerisinde başlar ise etkili olur.

Zona Tedavisinde hangi ilaçlar kullanılır?

Virusun gelişimini engelleyen antiviral tabletler yanında sınırlı durumlarda bazen antiviral kremler de önerilir. Bunların uygulanmasına dermatoloğunuz karar vermelidir. İçi sıvı dolu kabarcıkların tedavisinde bazen antibiyotik veya antiseptik solüsyonlar da önerilebilir.

Zona yerinde hastalık iyileştikten sonra ağrı devam edebilir mi?

Yaraların iyileşmesini takiben, özellikle 60 yaş üstü hastaların yaklaşık %40’ında “postherpetik nevralji“ olarak adlandırılan ağrılı bir dönem gelişebilir ve bu dönem 12 aya kadar uzayabilir. Bu dönemde, bazı diğer ağrılı durumlarda da kullanılabilen ve ağız yoluyla alınan antidepresanlar, bazı nöbet önleyici ilaçlar ile sürülerek kullanılan merhem ve kremler (lidokain) önerilebilir.

Zona zoster iz bırakır mı?

Sadece çok ağır olgularda ya da yaralar enfekte olduğunda iz kalabilir.

Sayfa Özeti: Viral Enfeksiyonlar

Anahtar Kelimeler:

Bu sayfa sadece bilgilendirme amaçlıdır. Doktoruzun muayenesi veya önerilerinin yerini tutmamaktadır.
Aklınıza takılan noktaları lütfen muayeneniz sırasında doktorunuz ile görüşünüz.