SAÇLI DERİYE INTRALEZYONEL ENJEKSİYON

Doktorunuz tarafından tanısını koyduğu hastalığınızda, intralezyonel (deri içine) olarak uygun görülen tedavi edici ilacın enjeksiyonu amacıyla yapılmaktadır. Bu saçlı deri hastalıklarında genellikle steroid (kortizol türevleri) enjeksiyonu şeklindedir.

İşlem öncesi;

İşlem öncesi ve sonrası gerekli bilgiler verilmekte, tedavi alanı antiseptikler ile temizlenip doktorunuz tarafından işlem uygulanmakta ve işlem sonrası pansuman yapılmaktır.

İşleme bağlı yan etkiler;

Tıbbi tüm girişimlerde olduğu gibi, bu işlemde de bazı olası yan etkiler gelişebilir. Uygulanan maddeye bağlı alerjik reaksiyonlar, kanama, yara yeri enfeksiyonu, iz kalması, iyileşme sonrası ciltte açık veya koyu renk değişiklikleri, hastalığın tamamen tedavi olmayıp kısmen sebat etmesi ya da tekrarlaması, işlem sırasında veya sonrasında ağrı, işlem bölgesine komşu doku ve organlarda kısmi hasar, çöküklük, kan toplanması, şişlik, duyu ve his kayıpları gibi komplikasyonlar gelişebilmektedir.

İMMUNOTERAPİ

DCP veya SADBE tedavisi

Alopesi areata (saçkıran) gibi otoimmun saç hastalıklarının tedavisinde kullanılan bir yerel tedavi yöntemidir.

Bu immunoterapiler (DCP veya SADBE) saç dökülmesine neden olan T hücreleri dediğimiz hücre grubunun reaksiyonu düzenleyerek etki göstermeye çalışmaktadır. Bu tedaviler saçlı deride yapay bir egzema alanı oluşturarak T hücrelerin bu egzema alanlarına gitmesini sağlar ve kılların dökülmesine neden olan bu T hücrelerin kıl kökünden uzaklaştırılmasını sağlar.

İmmunoterapi yöntemi genelde şiddetli saçkıran hastalığında kullanlan bir yöntemdir. Önce bir duyarlandırma evresi doktor tarafından uygulanır. Duyarlanma ve tedavi sırasında saçlı deride egzema oluşturmak bu nedenle kaşıntı kızarıklık yangı gibi bulgulara yol açması beklenen bir tedavi yöntemidir. Duyarlandırma yapıldıktan sonra her hasta için uygun doz bulana kadar ilaç dozunun yavaş yavaş kontrollü artışı sağlanır. Hafif bir egzema reaksiyonu istenen bir durumken, su toplama, lenf bezlerinde şişlik veya akıntılı egzema gibi şiddetli reaksiyonlar istenmemektedir. Bu nedenle hastalar doz bulunması sırasında daha yakın aralıklarla takip edilir. Uygun doz bulunduktan sonra haftalık tedavilerle yerel immunoterapi sürdürülür. Bu tedavi yöntemi uzun sürelidir. Hastaların tedaviye yanıtı da kısa sürede olmamaktadır. Tedaviye başlayan hasta bir sıkıntı-yan etki olmadığı sürece en az 6 ay-1 yıl tedavide kalmaktadır.

Uygulamanın yapıldığı bölgede gerginlik hissi, kaşıntı, kızarıklık ve pullanma ve ense lenf düğümlerinde şişlik meydana gelebilir. Bu beklenen bir tedavi reaksiyonudur.

Her tedavide olduğu gibi uygulanan maddeye bağlı alerjik reaksiyonlar, yara yeri enfeksiyonu, iyileşme sonrası ciltte açık veya koyu renk değişiklikleri, hastalığın tamamen tedavi olmayıp kısmen sebat etmesi ya da tekrarlaması, işlem sonrasında reaksiyonun şiddetli olmasına bağlı ağrılı büyük lenf bezleri, su toplama, şişlik gibi komplikasyonlar gelişebilmektedir.

ANTRALİN tedavisi

Antralin ile yerel immunoterapi bu tür saç dökülmesinde bir tedavi olanağıdır.

Bu uygulamada, otoimmün reaksiyonda rolü olan T lenfositler (beyaz kan hücrelerinin bir grubu) suni olarak oluşturulmuş olan kontak egzema ile kıl kökünden uzaklaştırılmaktadır. Tedavinin etkili olmaya başladığının işareti Antralin’e bağlı kafa derisinde haftalar içerisinde oluşan egzema (kızarma, pullanma, kaşıntı) reaksiyonudur.

Antralin tedavisi seyreltilmiş bir dozda başlanarak hafif düzeyde bir kontak egzemanın elde edilmesi hedeflenir.

Yan etkiler

Uygulamanın yapıldığı bölgede gerginlik hissi, kaşıntı, kızarıklık ve pullanma ve ense lenf düğümlerinde şişlik meydana gelebilir. Bu beklenen bir tedavi reaksiyonudur.

Her tedavide olduğu gibi uygulanan maddeye bağlı alerjik reaksiyonlar, yara yeri enfeksiyonu, iyileşme sonrası ciltte açık veya koyu renk değişiklikleri, hastalığın tamamen tedavi olmayıp kısmen sebat etmesi ya da tekrarlaması, işlem sonrasında reaksiyonun şiddetli olmasına bağlı ağrılı büyük lenf bezleri, su toplama, şişlik gibi komplikasyonlar gelişebilmektedir.

Tedavi başarısı

Tedaviye en az 6 ay devam edilmelidir. Saçların yeniden çıkıp çıkmadığı ancak o zaman değerlendirilebilir. Hastaların %30-40’ında saçlarda kozmetik olarak kabul edilebilir bir yeniden çıkış gözlenebilir.